Thursday, May 25, 2006

servi revanım

Ne çok sevmişim ben.Aklıma geliyorsun bazen gülümsüyorum.
Hangi şekilde gitmiş olsan da.Ne kadar kırmış olsan da.Gülümsüyorum.
Sana sevgimi kendimi paralarcasına anlatmamı sonra sen gittikten sonra yöntemi yanlış uyguladık dememi sonra sakin bi anımda ulan zaten ne yöntemi hesap yapmadıkdı ki
diye düşünmemi.

Ne garip değil mi.Affetmişim bile seni.Çok aç değilsem ya da sinirli, lanet etmiyorum sana hiç gidişine birde. Kendime de kızmıyorum artık o kadar sevdiğim için senden sonra o kadar hiç kimseyi sevmediğim için sevemeyeceğimi bildiğim için.

Gülümsüyorum.Seni düşünüyorum.Hala seviyorum belki ya da seni sevmemi sevmiş olmamı seviyorum.Seni görmeyeli bir koca yıl oldu sevgilim. Daha kaç koca yıl geçecek sensiz bilemiyorum.Bu ömür ne kadar sürecek sevgisiz hiç bilmiyorum. Gülümsüyorum seni düşünüyorum.Sonunu düşünmeden aşka teslimiyeti hesap yapmadan sevmeyi sonra sen gidince aylarca ağlamış olmayı yanık bir kalbi bir de...

Ne garip değil mi?Yoksa seni mi özledim ben.Bilmiyorum ki. Belki de ondan demleniyorumdur içinde gözlerin geçen herhangi bir şarkı duyduğumda ya da yağmur yağdığında veya kar. Özlemişimdir belki de seni.Seni düşünüp hüzünlenmeyi. Seni ne kadar çok sevdiğimi düşünmeyi. Seni o kadar çok sevmeyi.Özlemişimdir belki...Bilemiyorum.

Eski bir şarkı da olduğu gibi..."Sen her gece rüyalarımda gelip bana ağlıyorsun kimbilir beni kimlerden sorup haber alıyorsun. Ne haldeyim biliyor musun?" Öyle işte sevgilim.
Özlemişim işte...

İtiraf etmeli neymiş ki bilmiyorumlar. Kendimi mi kandırıyorum yani.
Sana sevgilim demeyi özlemişim.Ama sen...Bir karşılık beklememeli değil mi senden.
Bekleyince isyanlar başlıyor be canım.
Ya öyle işte...
Özlemişim ben seni herşeyini...
Sen...
Peki sevgilim sen
Söylediğin gibi
Dönmeyeceksin değil mi?

(betül)

No comments:

 
Blog Kardeşliği