kış geliyor...
bi süredir derin derin düşünüyorum, ne zaman içinde bulunduğum halle, geçmişi karşılaştırsam, geçmişde çok mutlu olduğum kanısına varıp, özlem duyuyorum...aslında bunun böyle olmadığını dün farkettim, yani ben hep aynı ben, yaşadığı dakikaları kendine dar eden ben..ben hiç değişmedim ki , değişen insanlar, hayatlar değişen zaman,ama ben hep aynı ben ...hiçmi mutlu olmadım mı peki ben?, bu sorunun yanıtınıda şöyle veriyorum; mutlu olduğunda yazamayanlardanım , yazamadığım dönem çok sevdiğim 6 aylık bi döneme denk geliyor, işte diyorum o zaman mutluymuşsun ...
sabah hurriyette okudum, doğa rutkay şahana dönmüş sebebide şuymuş;
"Anladıkki biz birbirimiz için yaratılmışız, İlk başta ayrı yaşabiliriz diye hesaplamıştım ama olmadı" insanlar neden böyle küçük hesaplar yaparki, nedemek ayrı yaşabiliriz diye hesaplamıştım bu ne bencilce bi yaklaşım, ama olmadı dönüyorum, olsaydı dönmeyecektin yani... gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum ...
bide küçükken bi kanryam vardı yanımdan ayırmadığım, onu çok özlediğimi fark ettim, dün internette kanarya resimlerine baktım almak için, ona benzeyen bi tane buldum, fakat temsili resimmiş. şimdi diyeceksiniz ki altı üstü sarı bi kuş, hepsi aynıdır..değil işte..daha evvelden de bi kanarya almıştım ama onu hiç sevemedim, çok cılızdı soğuktu salıverrmiştim bende..şimdi aynı hatayı yapmıcam, benimkisi böle gıdıklı, tombul açık sarı bi kanryaydı, ona her seslendiğimde bana uzun bi ciiiiiiik çekerdi.bide böle elime aldığımda boynunu eğip muzip muzip bakardı.hatta bi seferinde onu yıkama gafletinde bulunmuştuk, bayılmıştı, öldü sanıp çok ağlamıştım..sonra annem ısınsın diye sobanın altına koyunca ayılmıştı...